
Tanımını vereyim tam olsun. Kurumsal bir yapıda veya serbest olarak gazetecilik yapmayan insanların, çevresinde olan biten olay yahut olgu hakkında yazdığı metin, çektiği fotoğraf ve videoların; ağ günlüklerinde (blog), fotoğraf, video paylaşım sitelerinde yayınlanmasıdır.
Katılımcı gazetecilik (participatory journalism), görgü tanıklığı gazeteciliği (eye witness journalism) ya da kullanıcının ürettiği içerik (user generated content) olarak adlandırılan bu anlayış, Shayne Bowman ve Chris Willis'in "We Media: How Audience are Shaping the Future of News and Information" kitabında; bağımsız, güvenilir, doğru, geniş bakış açısına sahip enformasyonun sağlanması amacıyla, bir kişi veya grubun haber ve enformasyonun toplanması, yazılması, yayınlanması ve yorumlanması sürecinde aktif bir rol alması olarak tanımlanmaktadır.
Yeni medya uzmanı Mark Glaser'e göre de vatandaş gazeteciliği; gazetecilik eğitimi almamış ama modern teknoloji araçlarını ve küresel dağıtımı sağlayan interneti kullanan insanların, örneğin; şehir meclisi toplantısı, gazetede çıkan bir makalede gördükleri hata veya taraf tutma hakkında ağ günlüklerinde (blog) yazı yazmaları ya da gördükleri bir olayın fotoğrafını, videosunu çekip Youtube gibi web sitelerine göndermeleridir.
Bu kadarlık ciddiyet yeter sanırım. Vizontele'de televizyonunun tarifi yapılırken radyonun resimlisidir dendiğini hatırlarsınız. Bence vatandaş gazeteciliği de -tam karşılamasa bile-, vakanüvisliğin elektronik halidir.
Not: Kar nedeniyle yazmayı bir gün tatil ettim. Ne de olsa kendi kendimin valisiyim değil mi ama.
Bir daha not: resim kaynağı
1 yorum:
sayfanızı çok beğendim. güzel çalışmalarınızın devamını dilerim.
Yorum Gönder